Binaların yalıtım özelliklerinden yoksun ya da eksik olarak yapılmasının insan sağlığı üzerinde birçok olumsuz etkisi bulunmaktadır. Binaların bazıları, zeminden gelen radon yayılımı ve yapı malzemelerinden yayılan radyasyonun etkileri, havalandırma sisteminde lejyoner hastalığı, yanlış yalıtım nedeniyle yapı elemanlarında oluşan yoğuşmanın etkisi yapı elemanlarının düşük buhar geçirgenlik seviyelerinin meydana getirdiği problemler, katlar ve bitişik duvarlar arası yetersiz ses yalıtımı nedeni ile oluşan psikolojik sorunlar, zeminden ısıtma sistemleri ile bacaklarda oluşan hastalıklar, zemin tozlarının havalanması sebebi ile oluşan solunum yolları hastalıkları ve alerjiler, yetersiz ya da hiç yapılmayan yangın yalıtımlarının yarattığı kaza riskleri ve mekan içi ses yankılanmasının yarattığı psikolojik ve işitme sorunları.
Hasta bina sendromu (HBS) Sick Building Syndrome, kavramı 1980’li yıllarda petrol krizi ve enerji darboğazının gündeme gelmesi ile otaya atılmıştır. Bu dönemde sıkı enerji tasarruflarından dolayı binalarda iç hava sirkülasyonu en az düzeye indirilmiş, yetersiz havalandırma yapılmıştır. Sağlıksız inşaat malzemesi kullanımı rutubet ve kötü havalandırma sistemi binaları mikrobiyolojik oluşumlara açık hale getirmiştir.S onuç olarak insanlarda kapalı ortam hava kalitesi ile ilişkili olan ve hasta bina sendromu olarak adlandırılan sağlık sorunları görülmeye başlamıştır. Günümüzde bilim ve teknolojideki değişiklikler insanların yaşam biçimlerini değiştirmiştir, kapalı ortamlarda geçirilen zamanı artırmıştır.
Dünya sağlık örgütünün raporlarına göre günümüz insanı zamanının %70’ini iş, %20’sini ev ortamında olmak üzere yaklaşık %90’ını kapalı mekanlarda geçirmektedir, bu nedenle Hasta bina sendromu, iş merkezlerinden okullara kadar yaşamının önemli bir kısmını kapalı ortamlarda geçiren milyonlarca insanı etkilemektedir.
Boğazda ve gözlerde tahriş ve yanma, öksürme, hapşırma, baş dönmesi ve ağrısı, yorgunluk, mide bulantısı, ciltte tahriş ve yanma.
Su yalıtımı sağlıklı yapılmamış bina temelinden, ıslak hacimlerden ve çatıdan gelen su sızıntıları ortam neminin artmasına neden olmaktadır.
Binalarda ısı yalıtımı yapılmaması, yapılan ısı yalıtımı yetersiz olması ya da doğru buhar akımının sağlanmadığı ısı yalıtım sistemleri duvarlarda yoğuşma problemleri yaratmakta, duvar yüzeyindeki yoğuşmanın yarattığı ıslanmalar ise nem düzeyinin artmasına neden olmaktadır.
Isı yalıtımı sistemlerinde doğru buhar akımının sağlanması yani katmanların buhar difüzyon direnç katsayısının, içeriden dışa doğru azalacak şekilde düzenlenmeleri buhar akımını kolaylaştırmakta ve böylelikle yapı sağlıklı nefes alan dış duvarlara sahip olmaktadır.